Toyota ve Waymo, Sürücüsüz Otomobiller İçin Stratejik İş Birliği Duyurdu

Toyota Motor Corporation ve Waymo LLC, otonom sürüş teknolojileri alanında uzun vadeli bir iş birliğine imza attıklarını duyurdu. Bu stratejik ortaklık kapsamında, Waymo’nun gelişmiş otonom sürüş platformu, Toyota araçlarına entegre edilecek ve gelecekte müşterilerin satın alabileceği sürücüsüz otomobillerin geliştirilmesi sağlanacak.

Waymo, şu anda haftalık 250 binden fazla otonom taksi yolculuğu gerçekleştiren ve robotaksi operasyonlarında öncü konumda olan bir teknoloji şirketidir. Toyota’nın bu iş birliğiyle hedefi, güvenli, erişilebilir ve ölçeklenebilir otonom sürüş çözümleri sunarak mobilitenin geleceğine yön vermek.

Toyota’nın Otonomi Yolculuğunda Yeni Bir Dönem

Toyota, bugüne kadar:

• Çinli Pony.ai şirketine 400 milyon dolar yatırım yaptı,

• Japon telekom devi NTT ile 3,3 milyar dolarlık otonom yazılım geliştirme projesi başlattı.

Ancak Toyota, kendi araçlarında henüz ticarileşmiş bir tam otonom (Level 4+) sürüş teknolojisine sahip değil. Bu nedenle Waymo ile yapılan bu anlaşma, markanın otonom sürüş alanında kayda değer bir sıçrama yapmasını sağlayacak.

Waymo’dan Yeni Nesil Otonom Sistem

Waymo, şu sıralar altıncı nesil otonom sürüş kitini geliştiriyor. Bu yeni sistem:

• Önceki versiyonlara göre yarıdan az sensörle (29 yerine 13) çalışıyor,

• Daha düşük maliyetli, kompakt ve seri üretime uygun bir yapıya sahip,

• Yüksek çözünürlüklü kamera, radar ve lidar sistemlerinin entegre edildiği yeni mimarisiyle dikkat çekiyor.

Waymo, halihazırda Geely (Zeekr), Hyundai, Volvo, Uber gibi şirketlerle de otonom sürüş odaklı projeler yürütüyor. Toyota ile gerçekleşen bu yeni ortaklık, Waymo'nun robotaksi platformundan doğrudan OEM iş birliklerine geçişinde kritik bir adım olarak görülüyor.

Yolda Ne Var?

Ortaklık kapsamında, ilk etapta Toyota’nın belirli modelleri üzerinde pilot testlerin başlatılması planlanıyor. Takip eden yıllarda, tam otonom Toyota modellerinin ticarileşmesi ve farklı pazarlarda lanse edilmesi bekleniyor.

Waymo, bu iş birliğiyle birlikte yalnızca bir otonom sürüş hizmet sağlayıcısı değil, aynı zamanda teknoloji sağlayıcısı ve sistem entegratörü olarak da konumunu güçlendirmiş olacak.